Özgür y kuşağı açık ofis seviyor.

Kuşakların değişimi tüm sektörlerdeki ofis ortamlarında yeni trendlerin doğmasına ve iş modellerinin değişmesine neden olmakta. İş hayatına iyice adapte olan y kuşağı, işin nerede ve nasıl yapılacağı konusunda alınan kararlarda giderek daha fazla söz sahibi olmaya başladı. Peki özgürlükçü, yenilikçi, iletişim ihtiyacı yüksek ve değişime hevesli bu nesil, neden ısrarla paylaşımlı ofislerden yana?

Açık ofisler, açık fikirler.

Ofiste hiyerarşinin daha az etkin olduğu ve takım çalışmasına daha fazla olanak sağlayan açık ofisler, stajyerden direktöre herkesin fikirlerini açıkça paylaşabildiği bir iş dünyası yaratarak verimliliği arttırıyor.

Takım çalışması için geniş ortak çalışma alanları ve sosyalleşmek için eğlenceli ortak alanlar barındıran açık ofisler, tıpkı bir kampüs gibi düşünülerek dizayn ediliyor. Modern tasarımlar, sanat eserleri ve teknolojik dekorasyonlarla çalışma ortamlarında motivasyon yükseltiliyor. Birçok kurumsal şirketin tercihinin açık ofislerden yana olmasının tek nedeni tabii ki çalışanların ihtiyaçları değil. İletişimi engelleyici duvarlardan arınmış bu ofisler, girişimcilerin peşinde olduğu kârlı ve yaratıcı fikirler için adeta kuluçka görevi görüyor. İleriye yatırım yapmak isteyen şirketler, tam da bu yüzden y kuşağına kulak veriyor.